Güven Albayrak

guvenalbayrak@yaani.com

28.01.2024 tarihinde yayınlandı.

Zülfü Livaneli çok güzel bir tespit yapmış.

"Sorun, onun gitmesiyle bitmeyecektir. Sorun onu iktidara getiren, üst üste dokuz seçim kazandıran, bir sürü yolsuzluk ve yönetim skandallarına rağmen körü körüne peşinden giden halktır. Daha doğrusu halkın bir bölümüdür.”

Zülfü Livaneli'nin yukarıdaki tespiti, Türkiye'nin siyasi ve toplumsal dinamiklerini anlamak için derinlemesine bir bakış sunuyor. Bu tespitin özü, bir liderin gitmesinin sorunun çözümü olmadığıdır; asıl mesele, onu iktidara getiren ve destekleyen toplumun kendisidir.

Livaneli'nin vurguladığı gibi, bir liderin ayrılması sadece bir sonuçtur. Gerçek sorun, o lideri iktidara taşıyan süreçte ve sonrasında ortaya çıkar. Türkiye'nin siyasi geçmişi incelendiğinde, bir liderin değişmesinin, temel sorunları çözmekten çok, mevcut sistemin sorgulanmasına yol açtığını görebiliriz. Bu, toplumsal yapıdaki derin ve köklü sorunların işaretidir.

Livaneli'nin tespiti, sadece Türkiye için değil, geniş bir perspektiften bakıldığında, pek çok ülkede geçerlidir. Bir liderin değişmesi, toplumun temel dinamiklerinde köklü bir değişiklik yapmaz. Çoğu zaman, o liderin yerine geçenler, aynı sistem içinde aynı kusurları tekrarlarlar.

Ancak, Livaneli'nin vurguladığı nokta, sorunun sadece liderlerde değil, aynı zamanda onları destekleyen toplumda da olduğudur. Belirli bir liderin arkasında körü körüne destek veren halk, zamanla o liderin eylemlerini meşrulaştırır ve bu da demokratik süreçlerin zayıflamasına ve otoriter eğilimlerin güçlenmesine yol açabilir.

Türkiye gibi birçok ülkede, toplumsal bölünmüşlük, siyasi kutuplaşma ve ideolojik ayrışma, bu tür sorunların derinleşmesine katkıda bulunur. Bu durum, toplumun geniş kesimlerinin, ideolojik bağlılıklarının ötesine geçip, ortak çıkarlar doğrultusunda bir araya gelme becerisini zayıflatır.

Livaneli'nin tespiti, bir liderin değişmesinin asıl meseleyi çözmeyeceğini vurgularken, aynı zamanda toplumun daha geniş bir bakış açısıyla kendini sorgulaması gerektiğini de belirtir. Gerçek demokrasi ve toplumsal adalet ancak bu şekilde sağlanabilir.

Sonuç olarak, Zülfü Livaneli'nin bu derin tespiti, sadece Türkiye için değil, tüm dünya için önemli dersler barındırıyor. Liderlerin değişmesi, ancak toplumun köklü bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçmesiyle gerçek anlamda bir ilerleme sağlanabilir. Bu, bireylerin ve toplumun daha geniş çıkarlarını gözeterek hareket etme ve demokratik değerlere bağlılık gösterme yeteneğine dayanır.

 

Velonga Haber Yazılımı ile hazırlanmıştır.